Browsing Category

Çökmüşlükler

Çökmüşlükler

Doğru zaman

Ben hayatta doğru zamana inanmışımdır hep,
Sanki o zaman, bu zaman gibi hissediyorum
Daha ne kadar yalnız ve mutsuz hissedebilirim ki?
Birinin gelip kurtarması gerekmiyor muydu, tam da şu an,
Hani filmlerde hep öyle olmaz mıydı?

Leyla ile mecnunda ismail abinin bir sözü var,
Ben daha güçlü olmak istemiyorum ki diye,
Yeterince güçlenmedik mi? Daha fazlasına ne gerek?

Gel kurtar beni bu bataklıktan, her kimsen…

Çökmüşlükler

Son

Her şeyin bir başı, bir de sonu olmalı…

Bu da burdaki son yazım hey blog!

Yeni başlangıçlarda görüşmek üzere, hayata anlam katan herkese…

Çökmüşlükler

Mutsuzluk Ekilmiş Topraklarda Yaşıyoruz

Çok parası olan insanların neden hala çok çalışmaya devam ettiğini sorguladınız mı hiç?

Aslında çoğu para kazanmak için değil, paranın kazandıramadığı mutlulukları zihinlerinde baskılamak için çalışır,

Çalışmak çoğu insan için maddi bir ihtiyaç değil, ruhsal bir kaçıştır.

Mutsuzluk ekilen topraklardan, mutluluk meyveleri toplayamazsınız.

Yaşadığımız ülkenin topraklarına öyle mutsuzluk tohumları ekilmiş ve üstüne öyle gübreler atılmış ki,

Biz o topraklardan çıkan ürünlerin bize ne faydası var bilmeden, yarattığı mutsuzlukların farkında olmadan, elimizdeki anlamsız mutsuzluk meyvelerinden nasıl kurtulacağımızı arayarak geçiriyoruz ömrümüzü…

Çökmüşlükler

Bir AMA daha ekledim, Zaten pek de mutlu sayılmayan ruhuma…

Soğuktu hava,
Aslında soğuk olduğunu biliyordum da,
Üşümek istemişti ruhum, belki çare olursa diye,
Ateşler içindeki yangınına

O da çare olmamış,
Zaten pek de mutlu sayılmayan ruhuma,
Ve daha da zor gelmişti bu coğrafya-bu beden-

“Gözlerin ateşler saçıyor,
Kelimelerin ise hüzün,
Baktığın yerlerde bizden farklı şeyler gördüğün kesin”

diye başlayan, biraz mutsuzluk biraz da umut barındıran bir cümle kurmuştu kadın -AMA demeden önce,

Bolca kilometre taşı barındıran tarihçeme bir AMA daha eklenmişti, tam da o anda,

Yaş 42, AMA ‘ların sayısı ise belirsiz bir hal almıştı,

Ne yeni başlangıçlara çare bir ruh,
Ne de “bitti” diyecek bir bedene sahipken,

Otobanda karşıdan karşıya geçmeye çalışan,
hızını tam da kestirmediği araçlara bakan ama çok da önemsemeden yolun ortasına atlayan,
Belki çok ufak milimlerle kurtulmuş bir şekilde otobanın yarısına geçen bir çocuk olursun…

Diğer yol ilki kadar seyrek araçlara sahne olmaz o otobanda,
Aslında bu sefer hızlarını daha fazla önemsersin araçların,
Ama kendini her yola atmak istediğinde bir araba gelir de kendini geri çekersin ya,

İşte tam da o anda, ne geri dönmenin faydası vardır,
ne de karşıya geçebilmenin yolu,

İşte böyle bir yaşta, 42’de, bir AMA daha ekledim,
Zaten pek de mutlu sayılmayan ruhuma…

Çökmüşlükler

Bugün de iyi bir insan olamadık!

Bugün de iyi bir insan olamadık,
Ne kadar günah varsa koyduk kefemize
Ruhumuza iyi gelecek ne varsa kafamızı diğer tarafa çevirdik
Bedenimizi doyurduk bugünde

Ruhumuz o kadar aç ki, bedenden umudu kesmiş gibi
Farklı rotaları gözlüyor
Bir umut ya yaşamak
Belki yarın iyi bir insan olur muyuz?

Çökmüşlükler

Bir intihar korkusu sarıyor içimi

Bir intihar korkusu sarıyor içimi o şarkı her çaldığında,
hayatı sorguluyorum,
aldığım her nefesin amacı belirsiz,
atılan her adım nereye ulaşmak için?
anlamsız kararlar alıyorum,
hiç olmadık zamanlarda ağlamak geliyor içimden,
gülüyorum bazen, evet bazen,
sonra bir garipseme ile durduruyorum gülümsemeyi,
üşüyorum sıcak havalarda,
uzun yollara çıkmak istiyorum,
bilmediğim yerlere gitmek
tanışmadığım insanlarla konuşmak
yeni insanların isimlerini öğrenmek
“ne sıkıntılar varmış” diyebilmek istiyorum

Hiç görmediğim bir insana aşık oluyorum birden
yaşamadığım hayatları anılarıma kaydediyorum
mahalleden her geçişimde beni bir an olsun durduran,
beynimdeki tüm düşünceleri kamaştıran o pembe çiçekli ağacın kokusunu
senin kokun sayıyorum,
çocukların gülüşmelerinde duyuyorum sesini
güneşli bir sabahın parıltısında gözlerini görüyorum,

Bir intihar korkusu sarıyor içimi gün her karardığında,
karanlık
sessizlik
yalnızlık
korku
düşüncelerim…