Çökmüşlükler

Senle bu kadar yakınken, bu çatışmalarımız başka nasıl açıklanabilir ki?

Senle ne zaman konuşmaya kalksak sessizlik kaplıyor çevremizi,
Sarılmak istesek kavga alıyor ardını,
Susmak istesek birden patırtı patlıyor,
Ayrılalım desek sarılırken buluyoruz kendimizi
Uzak kalalım derken baş başayız
Sence de çok saçma değil mi?

Biz senle ne zaman güzel bir vakit geçirmek istesek kara bulutlar biniyor tepemize,
Sen yokken sana şiirler yazıp, yüzüne bağırıp çağırmamı ben de anlayabilmiş değilim,
Konuşman gereken her anda susarken, konuştuğunda hep gitmekten bahsediyor olmanı sen anlayabiliyor musun?

Tepesi görünmeyen gökdelen bir bina ile hemen bitişiğindeki gecekondu gibiyiz
Birbirimize çok yakın ama çok farklıyız,
Uzaktan birbirimizi imrenerek izlerken,
Birbirimizden delicesine korkuyoruz,

İstanbul gibiyiz belki de seninle…
Birimiz parıltılı, şatafatlı sokaklar,
Birimiz hemen arkadaki tekinsiz sokaklar,
Sen sakinliğe özlem duyarken, ben ışıltıya aşığım…
Ama ne senin bu tekinsiz sokağa girecek cesaretin var,
ne benim o ışıltıya girebilecek kimliğim…

Senle bu kadar yakınken,
Uzaktan bu kadar severken birbirimizi,
Bir araya gelemememiz başka nasıl açıklanabilir ki?
Varsa yolu, sen söyle!

Önceki İçerik Sonraki İçerik

İlgini Çekebilir…

Yorum Yok

Bir Cevap Yazın