İnsanın hayat yolcuğuluğu özünde sürekli değişim
bu değişim çoğu zaman canımızı acıtıyor
sevdiğimiz insanların ya da yerlerin farklılaştığını görmek
ya da sırf biz değiştiğimiz için aynı kişiyi ya da yeri farklı görmek
üzebiliyor
Bazen eski zamanlarda gittiğim yerlere bakıyorum
hislerimi yatırıyorum masaya
çevreme bakıyorum, gözlemliyorum her ayrıntısıyla
anlıyorum ki orda aslında değişen benim
yer aynı yer, ne sokakların darlığı değişti, ne de kaldırımların kalabalığı
oysa geçmişte o kalabalığa girmek için can atarken, şimdi kaldırımların yamukluğuna takılıyor gözüm, ya da yürürken omzuma çarpan insanlara
Bazen de öyle istekli gidiyorum ki bazı yerlere,
senin hayatını anlamlı kılan zamanları içinde barındıran o yere kepengi vurmuşlar
hisler belki sabit ama yer değil
Bunun bir de insan perspektifi var,
çevremizdeki insanlara ve değişimlerine karşı bu kadar net tanımlama yapamıyoruz,
pozitif değişimleri uyumluluk olarak görürken
bize kötü gelen değişimleri ise kabullenemiyoruz
hayatın akışını kabul etmek zor geliyor böyle zamanlarda
Ama insanın en çok canını sıkan ne biliyor musun ey dost!
sen değişiyorsun ya, olumsuz anıları hep sırtında taşıyan insanlarda baki kalıyorsun
Çocuk geliyor 30 yaşına, bir bakıyorsun 15-16 yaşındaki sen olarak biliyor ailesi çocuğu
üzüyor be dost!
Biz hep en çok vakit geçirdiğimiz insanların bizi en iyi tanıdığını düşünürüz, büyük aptallık!
En son tanıştığın kimse, seni en iyi o tanıyor,
diğerleri farklı zaman dilimlerindeki eski senleri sırtında taşıyor..
Yorum Yok